Haber

Ton balığında cıva ve arsenik uyarısı

DUVAR- İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Şafak Ulusoy’un 36 ülkeden 222 konserve ton balığı (ton balığı) ile yaptığı araştırma sonucunda ton balığında cıva ve arsenik tespit edildi. Bir gün’ün yazarı Özgür Gürbüz, uzmanların haftada bir veya iki kutu 120 gramlık ton balığı tüketilmesini tavsiye ettiğini belirtti. Ulusoy’un araştırma sonuçlarını aktaran Gürbüz, hamilelerin ve çocukların doktor kontrolünde ton balığı tüketmesinin sağlıklı olacağına dikkat çekti.

Gürbüz’ün “Orkinos balığında cıva ve arsenik uyarısı” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

Balığın çok faydalı bir ürün ve protein kaynağı olduğunu belirten Dr. Şafak Ulusoy, “Tüketicilerin sağlığını kontrol altına almak için yetkililerin alması gereken önlemler var. Örneğin İspanya’da en çok balık tüketen ülke İspanya. Avrupa’da yetkili kişiler periyodik olarak hangi ürünün ne kadar olduğunu gözden geçiriyorlar.” Günümüzde denizden yakalanan bir balığın tehlikeli olması bu içeriği her zaman aynı oranda barındıracağı anlamına gelmiyor. Bu ancak aylık olarak raporlanabilir ve aynı zamanda çevresel ekolojik koşullar da raporlanabilir” diyor Şafak Ulusoy. Aşağıdakileri içeren bir düzenleme programı ile mümkün olabilir

ÇOCUKLAR VE HAMİLELİK İÇİN UYARI DURUMU

2017-2019 yılları arasında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden alınan 222 farklı ton balığı kutusunun analizleri, bazı ülkelerde cıva seviyesinin gram başına 0,95 mikrograma çıktığını gösteriyor. Cıva için uluslararası sınır 0,30 mikrogramdır. Alınan numunelerde inorganik arsenik miktarının gram başına 0,07 mikrograma ulaştığı görülmektedir. Bu bahiste herhangi bir sınır değer olmamakla birlikte uzun süre inorganik arsenik almak kronik arsenik zehirlenmesine yol açabilmekte ve maruz kalma düzeyine göre çeşitli hastalıklara ve kansere neden olabilmektedir. En yüksek civa miktarı Tunus’tan alınan numunede, inorganik arsenikte ise en yüksek değer Letonya ve Avustralya’da bulundu. Türkiye’den alınan numunelerde cıva maliyeti 0,06, inorganik arsenik maliyeti ise 0,01 olarak kalmıştır.

Ulusoy, araştırmasının sonuçlarını şöyle açıklıyor: ‘Bu iki metalden yola çıkarak haftada 120 gramlık bir konserve ton balığından fazlasını tüketmek dinen doğru değil. Bu sayı çocuklar ve hamile kadınlar için geçerli değildir. İnançla bu tüketimi yapabilmeleri için kurumlar ve doktorlar tarafından izin verilmesi gerekir. Ağır metalden kurtulmanın bir yolu yok ama izlenebiliyor ve gerekli uyarılar yapılabiliyor. Araştırmalarım, çocuklar, hamileler ve kanser hastaları gibi riskli tüketici kümesinde yer alan kişiler için ülkelerin veya bölgesel kurumların ne kadar tüketim yapılması gerektiği konusunda bilgi vermesi, halk sağlığı adına açıklama yapması ve bu bilgilerin verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. akış sistematik olmalıdır’.

İZLEME MUTLAKA İSKENDERUN’DA YAPILMALIDIR

Analizlerde bulunan fiyatların rastgele bir ülkede yüksek veya düşük olması uzun vadeli bir garanti sağlamaz çünkü tıpkı ton balığı (ton balığı) avcılığının yapıldığı hatta işlendiği yerler gibi. Denizlerdeki kirlilik seviyesi endüstriyel kaza, petrol sızıntısı, maden kazası veya o bölgedeki başka bir kaynaktan gelen kirliliğe bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle Dr. Ulusoy, avlanma alanından, su ürünlerinin tüketim düzeyine kadar farklı faktörlere bakarak tüm dünyada çokça tüketilen konserve ton balığı gibi değerli bir gıda maddesinin risk taşıyıp taşımadığını söylüyor. satışa sunulan ülkede, bireylerin yaşından risk durumuna kadar. Ulusoy, İskenderun’daki sarsıntılardan kaynaklanan sularda kirlilik olabileceğini de bu nedenle bölgede düzenli analizlerle izleme yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

NEDEN TUNA?

Besin zincirinin en tepesinde yer alan ton balığı (ton balığı) yaşam döngüsü uzun olan balıklardır. Diğer balıkları yiyerek beslenirler ve uzun ömürleri nedeniyle daha fazla ağır metal biriktirebilirler. Aynı şekilde kılıç balığı ve köpekbalığı gibi diğer balıkları avlayan, kalkan balığı gibi derin sularda gezinebilen balıkları tüketirken de özen gösterilmelidir. Mide gibi kabuklu deniz ürünleri de sınırlı tüketilmesi gereken su işlerinin ortasında yer alır.

ERKEN ÖLÜME SEBEP OLABİLİR

prof. Dr. Kayıhan Pala ise arsenikle ilgili şu uyarılarda bulunuyor: Arseniğe uzun süre su ve yiyeceklerle maruz kalmak kronik arsenik zehirlenmesine yol açabiliyor. Deri lezyonları ve cilt kanseri bu zehirlenmenin en tipik özellikleridir. Arsenik, cilt kanserinin yanı sıra mesane ve akciğer kanserine de neden olabilir. Anne karnındaki bebekler de arsenikten etkilenebilir ve gelişimsel bozukluklar ortaya çıkabilir. Ayrıca anne karnında veya erken çocukluk döneminde arsenik maruziyeti kanserler, akciğer hastalıkları, kalp krizleri ve böbrek yetmezliği nedeniyle erken ölümlere neden olabilir.

gomec-ajans.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu