Yaşam

Sabah Gazetesi Yazarı Yüksel Aytuğ, Müge Anlı ve Esra Erol’a Seslendi: “Depremde Kaybedenlerin Sonrasını Düşünün”

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki deprem 11 ilde yıkıcı sonuçlara yol açtı. Tüm Türkiye’yi derinden yasa boğan deprem felaketinin ardından televizyonlar yayın akışının yarısını verdi. Gündüz kuşağının iki başarılı sunucu Esra Erol ve Müge Anlı ortayı kısarak depremde kaybolan ya da kendisinden haber alınamayan kişileri aramak için ekranlara döndü. Ancak bir süre sonra olağan sorunlar akışını sürdüren Erol ve Anlı, Sabah Gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ’tan bir talep aldı.

Kaynak:https://www.sabah.com.tr/yazarlar/gun…

Ülkemizde kolay kolay kapanmayacak yaralar açıldı. Nasıl ve ne yapacağımızı bilmiyoruz ama Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki deprem felaketinin bıraktığı yaraları sarmak için tek yürek olmaya çalışıyoruz.

Depremde 45 bin 089 vatandaşımızı kaybettik… 100 binden fazla vatandaşımızın yaralandığı sarsıntıdan 20 milyondan fazla vatandaşımız doğrudan etkilendi…

Ancak bu süreçte çok yaralayıcı bir tartışma yaşandı; Enkazdan çıkarılan çocukların kaçırılması!

7’den 70’e yüzlerce kişinin enkazdan çıkarıldıktan sonra ortadan kaybolması, gündüz kuşağının iki başarılı sunucusu Müge Anlı ve Esra Erol’u harekete geçirdi.

Hatayspor Sportif Yöneticisi Taner Savut’a ulaşamayan yakınları, Müge Anlı’dan yardım istedi, Savut’un ortalığı karıştırdıktan sonra Adana’ya götürüldüğü ortaya çıktı.

Ancak bir süre sonra yardım bekleyen diğer vatandaşlara da yardımcı olmak isteyen ikili, Sabah Gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ’tan bir talep aldı.

Yüksel Aytuğ, “Müge ve Esra Deprem Kayıplarının Peşine Düşmeli” başlıklı köşe yazısında şunları söyledi ?

‘Erva Kutsal Aktaş… Aktaş ailesinin Kahramanmaraş depreminden sağ kurtulan iki ferdinden biridir. Enkazdan babası Mustafa Aktaş’tan 6 saat sonra çıkarıldığı biliniyor. Hatta komşularının onu kucaklayıp önce arabaya sonra ambulansa bindirip hastaneye gönderdiği görüntüler bile var. Ama ondan başka iz yok…

Mustafa Batuhan Güleç… 24 yaşında… Bu yıl mimar olarak kariyerine ilk adımını atacaktı. Telefonu en son 04:27’de Kahramanmaraş’ta yıkılan evinden sinyal almıştı. Bulunamadı…

İrem Karaca… İslahiye’deki sarsıntıdan kurtulurken elinde fenerle rüyadaymış gibi sokakta yürüdüğü görüntüler var. Ancak eşi, üç çocuğu, annesi ve kayınvalidesini beyin sarsıntısında kaybeden babası Fatih Karaca’dan günlerdir haber alınamıyor…

Bunlar depremde akıbeti bilinmeyen onlarca insanımızdan sadece üçü… Kendinizi, onları arayan yaslı ailelerin yerine koyun. İçindeki umut her geçen gün biraz daha sönüyor. Sizden bir DNA örneği alınır ve kimliği belirsiz cesetlerden alınan örneklerle karşılaştırılır. Elinizin kalbinizle uyuşmamasını beklersiniz. Umudunu yitirenler, en azından bir mezar taşı için ‘eşleşmeyi’ bekliyorlar. Kalp buna dayanabilir mi?’

Esra Erol ve Müge Anlı’ya “ATV’nin iki günlük savaşçıları” diyerek seslenen Aytuğ, “ATV’nin kayıp aramada dünya markası haline gelen iki günlük savaşçıları Müge Anlı ve Esra Erol’u naçizane davet ediyorum. Onu takip edin. Eminim deneyimli ekipleriniz, bu işteki yeteneğiniz ve tecrübeniz karanlıkta kalan birçok aile için güneşi yeniden doğuracaktır.Haydi, hadi kolları sıvayın…” diye devam etti.

Aytuğ’un yazısının devamı şu şekilde ?

‘Sinan yıkılmaz, çünkü…

Mimar Sinan, Süleymaniye Camii’ni inşa ederken taşıyıcı kolonlardan çok duvarların sağlamlığına önem vermiş, yığma yapının kesme taşlarını hareketli demir kenetlerle birbirine bağlamış, bu sayede yapının sağlamlığını arttırarak statiği artırmıştır. depremler sırasında birbiri üzerinde hafifçe kayma yeteneği. Yani 2000’li yıllarda ilk kez Japonya’da gökdelenlerde kullanılan izolatörlerden 500 yıl önce bu sistemi bulmuş ve uygulamıştı… Dönen kolonlar sayesinde binanın dengesinin bozulup bozulmadığını kontrol etmek de mümkün olmuştu. Üsküdar’da Şemsi Paşa Camii’ndedir. O sütunlar 500 yıl sonra bile rahatlıkla dönebiliyor.

Şimdi anladınız mı yıkılan Antakya’daki depremzedeler neden Sinan’ın yaptırdığı medreseye sığınmışlar?

Teşekkürler MasterChefs

Onları TV8’in yemek yarışı MasterChef sayesinde tanıdık. Mehmet Yalçınkaya, Danilo Zanna ve Somer Sivrioğlu… Stüdyoda öyle bir sinerji yarattılar ki yarışmanın lokomotifi oldular. Daha sonra dergilerin sayfalarında Danilo ve Somer şeflerini sık sık gördük. Bu kez ‘Eşlerinden boşandılar, yeni sevgili buldular’ gibi magazin haberlerinin figürleri oldular.

Ne diyeyim, o zamanlar ben de ‘Şöhret kim giymez’ diye düşündüm. Ancak son depremlerden sonra onları yeniden kalbimin tahtına oturttum. Özellikle Mehmet Yalçınkaya ve Danilo Zanna, yıkım bölgelerinde kurbanlar için haftalarca kervanlarca yemek pişirdi. İkisinin de gözleri kan çanağına dönmüştü ve yanakları yorgunluktan ve dramadan çökmüştü.

Teşekkürler şefler. Bu insanlar sana altın broşlu önlüğü hak ettiler, kap onu!..

cehalet sandalyesi

Hataylı iki çocuğuyla birlikte Duman ailesinin Ankara’da kiralık ev ararken vicdansız ev sahibinin “Ben depremzedelere ev vermem” yanıtıyla karşılaşması gerekmez mi?

zap’tiye

Yıl 2123… Altılı masa adaylarını belirlemek için son toplantısını yapıyor.

Ne dedi?

Enkaz altında kurtarılmayı bekleyen 14 yaşındaki Beyza’ya Van’dan bir polis memuru, “Van depremini ben de yaşadım” dedi. Kız, ‘Bundan daha mı kötüydü?’ diye sordu. diye sorunca polis ‘İşte bu…’ dedi ve cezayı iade edemedi.’

haberalmus.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort